Akşam olurken bir semaver yaksak,gün batımına karşı bir çay içsek. İşte böyle böyle tüm dertlerimi tasalarımı Ankara'da bırakıp da gidiyormuşum gibi geliyor bana~
Küçükken pek istemezdim gitmeyi. Arkadaşım yok orda ne yapcam ben diye sızlanır dururdum. Şimdi diyorum ki iyi ki arkadaşım yokmuş. Bunaldığım zaman yapayalnız kalabileceğim bir yer var ve istediğim zaman atabilirim kendimi oraya~
Biraz köyümden bahsetmek istedim işte. Böyle küçük şirin,anılarla dolu bir ev~ Bebekliğim,çocukluğum,gençliğim..~
Arka bahçemizde yetişen domatesler,salatalıklar,biberler,bir de frambuaz~♥
Önceden vişne ağacı da vardı orda. Vişne vermezdi ama biz yine de çıkardık oraya kuzenimle. Niye çıktığımızı sorduklarında da: "Solan yaprakları temizliyoruz." derdik çocuk aklımızla.Amaç ağaca tırmanmak işte~
Burası da evin yakınında bir park~ Ben hatırlamıyorum ama annemler anlatır. Bir tanıdığımız o dönemin belediye başkanıydı. Küçükken kucağına oturup:"Ne biçim köy burası, bir parkı bile yok!" demişim :D Sonra bura yapılmış işte~ Şimdi biraz bakımsız tabi:( Az mı sallandık o gondolda 7-8 kişi sıkışa sıkışa. Az mı midemiz bulanana kadar döndük o dönende.
Buranın da eski neşesi yoktu sanki. Ya da bana mı öyle geldi?~
En kısa zamanda tekrar gitmek istiyorum.Terapi gibi geliyor bana.Özellikle kanaviçem ve sevdiklerim de yanımdaysa ruhum öyle bir dinleniyor ki orada^^ ♥♥
ne güzel biz de gelcektik bu bayram :) artık bidahaki bayrama :) birlikte dönene binelim yine :))
YanıtlaSilGelin gelin beklerim!~ Parka gitmeden olmaz tabii:))
Sil